AHIMI ALMASINLAR
Gözündeki sürmen göz çukurlarına doluyor her gece.Kimse seni dinlemiyor,kimse bakmıyor yüzüne.Bir iki insan selam verse gönlün bir sevince karışıyor.Sevgisizlikten deliye dönmüşsün,bir iki kişi sevdalanınca sana koşuyorsun hemen.Güzelsin ama yalanlarla dolusun.Kuru gürültüler çürüttü ruhunu,duymadan geçtin o yollardan.Hatamdır dedin aldanmadın.Binlerce insan güldü sana hala da öyle.Bir güzellik ki bir devir yazdı.Az çok kötülükle besledin ruhunu.Zaman zaman yavaşladın,ağıra aldın tüm hikayeyi…Ölürüm dedin,nasibini almadan ölmezdi oysa ki kimse.Çok korkacak bir şey de yoktur serüveninde.Ya bir gönül sokağında boğulursun yıllarca,ya da ölümsüz olur tüm ölümleri izlemeye mağruz bırakılırsın.
Mutsuzluklar çevreler etrafını,çiçeği solan toprağa da benzersin,kokusuz çiçeğe de.Sonra bir zaman alır götürür seni sonbahardan ilk yaz günlerine.Sessiz sedasız yaşarken,dertlerle bir başına kalmışken birileri bulur seni.Sana gülmüş herkesi düşürürsün,gücünü bilirsin ama artık kim olduğunu da bilirsin.Seni bu duruma düşürene bile teşekkür edersin o günlerinin mutluluğundan.Dedim ya çok sürmez bir açık yara ile atlatırsın,pişmanlıktan ciğerlerin göz göz olur.Ama sen ki o kadar hataya düşmüş,o kadar pişmanlığa bürünmüş kadın,acılarla baş başa kalmış kadın bir gün hepsiyle güçlenirsin.Eğrisini ,doğrusunu bilirsin grafiğin.
Ama hiç bilinmeyen bir hatan varsa,es geçmişsen her seferinde.Hayatının sularıyla birisinin hayatını yıkamış,kirletmişsen sen;onu sevdiğinden men etmişsen;sen gününü gün ederken bir mazlumu ah alanların eline düşürmüşsen senin o alacağın bedelin haddi hesabı da yoktur.Kaldırıp kapağını kuyusunun görmemişsen nasıl can çekiştiği o zaman sen bir gün doğumuna kanma umudunla.O ne zaman kavuşur ki sevdiğine,ne zaman bir mutluluğa erişir ki…Hiç bilinmez.Binlerce kez çığlıklarıyla boğmuştur hep.Almasınlar ahımı,vermesinler günahları bana diye diye inletmiştir hep o çaresizlik sokaklarını.Görmemiştir ne sevdiği ne de sen.