Abdulsamet KARAŞ

Ödül ve ceza

Ödül ve ceza

 

Birçoğumuz bilindiği gibi çocukları eğitirken hep duyarlı davranıp toplum ahlakı gereği yetiştirmeye çalışırız. Evet, çok güzel bir şeydir bu ama gün geçtikçe toplumdaki değişmeler veya bozulmaların diyelim çokça arttığını görmekteyiz. Burada bir geri çekilip toplumu oluşturan unsurlara bakmak gerekir yani aileye ve aileyi oluşturan temel unsurlar nelerdir diye düşününce psikolog bakış açışıyla baktığımızda ilerideki aileyi ve aileleri çocuklar oluşturmaktadır.

Birçok aile de ceza sistemi farklı işlemektedir bunlar (cezadan kastımız) fiziki müdahaleler dahil ki hiç tasvip etmediğimiz ve hatta suç sayılan davranışlardır ve bazıları farkında olsak da olmasak da psikolojik söylemler ve yaklaşımlardır evet söylediğimiz herhangi bir söz veya davranış canımızdan çok sevdiğimiz yavrularımızı yaralamış zedelemiş olabilir. Sözlerden öte davranış şekillerimiz de doğru eğitim sistemi olmayabilir mesela ceza dediğimiz olaya bakarsak çocuklara genelde yapmaması gereken bir davranış için ceza sistemini uygulamaya çalışırız ancak şurada unuttuğumuz bir şey var bizim ilk öncelikle amacımız iyi davranışları bu her ne olursa olsun çoğaltmak ve tekrarı için çabalamaktır. Burada asıl yapılması gereken şey ise ceza sistemi yerine ödüllendirme veya ödülden yoksun bırakmadır. Yani çocuğumuzdan yapılması gereken bir davranışı yapması için ona davranış sonunda güzel küçük ödüller koyabiliriz tam tersi durumda ise vereceğimiz ekstra ödülden yoksun bırakabiliriz burada unutulmaması gereken şey ise normal yaşantısında olan bir şeyi ona vermemek yoksun bırakmak değildir. Ceza ancak kişiyi daha farklı yollar arayışı içine sokar ve yapılmış yanlış hareketi daha gizli daha farklı nasıl yapılabilir çabası içine sokabilir. Ödül koymak noktasında abartı şekilde olmamalıdır yani çocuk belirli bir süre sonra yapmış olduğu normal ve ebeveyne göre iyi davranışlar sonrası sürekli bir bekleyiş içinde olacaktır bundan dolayıdır ki aradaki dengeyi iyi muhafaza etmek gerekir. İstenmeyen bir davranışı engellemek noktasında ise örnek verecek olursak; özellikle yeni yeni yürümeye başlamış bebeklerimiz ellerine geçen her şeyle oynama ve ağzına alma ya da uygun görmediğimiz davranışlar içerisine girme peşindedirler bizler burada ödül koymadan da istikrarlı bir şekilde yapmış olduğu özellikle kendine zarar veren davranışlar için hayır kelimesini normal bir ses tonuyla tekrar etmeli ve uğraşması için eline uygun oyuncaklar verilmelidir.

Tekrar ettiğimiz hayır cümlesi çocukta bir istikrar kazandıracaktır ancak unutulmamalıdır ki çocuk büyütmek dünyada eşi benzeri olmayan bir lütuftur hayır kelimesinin ardından sıkılıp belirli bir süre sonra amaaan ne olacak oynasın dersek eğer baştan kaybetmiş oluruz önce bizler sabırlı olmalı ve sabırla çocuklarımla ilgilenmeliyiz.

Yazarın Diğer Köşe Yazıları