Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dilan Onuk

VEDA BUSESİ…

VEDA BUSESİ…

 

Hayatım hep bir kaosun içerisinde geçti. Var olma çabası yüzünden sanırım . Kendini var etmek… ‘Ben buradayım beni de görün! ‘. Ne duygu dünyamda görüldüm ne de çalıştığım onca farklı iş alanında. Ya da belki de fazla sivriydim ve fazlasıyla görülüyordum bilemiyorum. Beynimde uçuşan kelimeleri yakalayıp yazılarla mühürlemekten başka bir şey yapamadım sanırım. Haaa belki de bir kaç güzel insan biriktirdim otuz dört yıllık şu yaşamımda. Canım mı? Fazlasıyla sıkkın sevgili okur. Bu sefer parıl parıl parlayan bir enerji ile çıkamadım karşınıza affedin. Işığımı söndürüyorlar işte bazen. Ben kendimi toparlayıp kendi özgürlük mücadelemi verirken ve bu özgürlüğüme olan tutkumla parıl parıl parlarken bir anda ket vurulabiliyor buna. Yumruğun nereden geldiğini bile anlayamadan yerlerde buluyorum kendimi… Tamamen yıkılmadan yeniden inşa edilmezmiş. Yine yeniden yıkıyorum, yıkıyorlar yeniden inşa edebileyim diye. Ben inşa ediyorum o yıkılıyor, ben inşa ediyorum onlar yıkıyor! Yorgun muyum? Çoooook yorgunum… Fon daysa Cem Karaca ‘ Çok yorgunum, beni bekleme kaptan! Seyir defterini de başkası yazsın!’

Mutluluk, bir amaç mı yoksa bir araç mı? Sizi bilmem ama ben mutluluğun varılacak bir yer olmadığını, gidilen yol olduğunu düşünüyorum. Ben yolda olma halini seviyorum yani… Yol kalır ,yol arkadaşları da kendilerinde olan ve sana verebilecekleri maksimum bilgiyi ama iyi ama kötü izler bırakarak verir ve yol’unuzdan çekilirler. Siz yine bütün benliğinizle o yolda tek başınıza kalırsınız. Hayatta olma hali de hep böyle değil midir? Her şey mümkün, her şey insana dair ve her şey hayata dair… Büyük bir planın birer parçası mıyız yoksa bir zerre kadar işe yaramayan varlıklar mı?

Zihnimde canlanan zehirli okları yine kendi yüreğime sapladım bugün . Kişi kendinin en iyi dostu da oluyor en azılı düşmanı da! Kendime dost olmaya çalıştığım şu günlerde zihnimden yüreğime sapladığım o zehirli okta ne değil mi?!

Dibin dibi yok. Bir daha aynı arayışa elbette ki girmeyeceğim. Deneyimledim, bana uygun olmadığına karar verdim ve şimdi bambaşka bir arayışla yaşam yolunda ilerliyorum. Benim de herkes kadar desteğe ihtiyacım var sevgili okur… Sessiz çığlıklar atıyorum kör, sağır ve dilsizler diyarında. Ölüm tam olarak böyle bir şey mi?

Belki de son satırlarını okuyorsunuz güzel bir mektubun. Mektup bitecek ve kızılşın dilozof atom altı parçacıklarına ayrılacak . Beyninde uçuşan kelimeleri sessiz çığlıklar eşliğinde içerisinde ki kayalıklı vadiye fırlatacak… Sizi çok seviyorum ile de noktalayacak mektubunu…

Sizi çok seviyorum, ‘hoşçakal’ ın sevgili okur. Işıkla parlayacağım o güne değin kendinize çok ama çok iyi bakın.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER