SEN BENİM DAVAMSIN’DAN LOVE’AMAMAKLARA!

SEN BENİM DAVAMSIN’DAN LOVE’AMAMAKLARA!

Değişmeyen tek şey değişimin kendisiydi ya hani Heraklitos amcamızın dediği gibi. Hayatımızda her an her şey değişti , değişmeye de devam ediyor.

Bu değişimle beraber – ki bence bazıları değişmeseydi daha iyi olurdu!- hayatımıza yepyeni kavramlar da girdi. Bu yeni kavramları öğrendikçe insanın dünya denen şu matrixten bir kaçası, başka gezegene bir sığınası efendime söyleyeyim uzay boşluğuna kendini atası geliyor ama ne mümkün değil mi efenim…

İlişkilerdeki değişim ise taktire şayan! Ballı kaymaklı kavramlar geliştirilmiş gelişmeyi çoktan bırakmış olan sevgililiklere. Hiç unutmam Diyarbakır ‘da biri ‘Sen benim davamsın!’ dediğinde olay bitmişti , üzerine söylenecek bir şey yoktu, söyletmezlerdi bir kere! Ya herro ya merro’ydu yani.

Şimdilerde yaşananlar ise bana göre inanılmaz derecede korkunç. Ben seksenlerin sonu doksanların başı kuşağı olarak aşırı sıkışmış ve bunalmış hissediyorum şimdilerin sevme biçimlerinden. Zaten aksi namumkün şeker kız kendy’lerle , Heidi ‘lerle, susam sokağı sakinleri ile büyüyenler için yani sevgi dili ile büyüyenler için. Gel gelelim ilişkilerdeki dejenere olmuşluklara… O değişimin kötü yönde etkilediği ilişkilere giren yeni kavramlara şöyle bir bakalım.

Gaslighting :yaşanan ikili ilişkilerde baskın olan birey idealleştirme, değersizleştirme ve gözden çıkarma şeklindeki üç aşamayı izler. Baskın olma ve manipüle etme amacındaki birey ilk olarak birlikteliklerinin harika olduğu algısı yaratıp hayran olma safhasına geçer.

Bir sonraki ve en zor olan evre, yani değersizleştirme evresinde hayranlık duyulan birey sorunlu, ideal olmayan ve hiçbir şeyi beceremeyen bir kişiye evriltilir. Gözden çıkarma safhasında ise mağdur terk edilerek yeni arayışlar içine girilir.Bu dikteye maruz kalan kurbanlar sık sık kendilerini özür dilerken bulabilirler.( Kaynak vikipedia)

Yani kişiler burada birbirine psikolojik baskı uyguluyor , baskın olan öbürünü delirtiyor, delirende ya Leyla oluyor ya Mecnun ama terk ediliyor, gözler yaşlı pek tabi. Sevginin katli serisi biiiir.

Ghosting: Ghosting ya da ghost’lamak, herhangi bir görünür uyarı veya gerekçe olmaksızın bir partner, arkadaş veya benzer bir kişiyle tüm iletişimi ve teması beklenmedik bir şekilde sona erdirme uygulamasını tanımlayan ve daha sonra söz konusu kişinin ulaşma girişimlerini veya yaptığı iletişimi görmezden gelen bir terimdir. ( Kaynak: vikipedia)

Yani kişiler burada hayalet Casper ‘cılık yapıyor. Biri öbürüne bir görünüyor bir kayboluyor ne vaaar ne yok denilebiliyor böylelerine ,aşırı toksik cınım yiiiiaaaa! Sevginin katli serisi ikiiiiii.

Lovebombing: Son zamanlarda literatürde çokça kullanılan ve insanlar arasında da çok duyulan love bombing kavramı türkçede aşk bombardımanı olarak geçmektedir. Love bombing partnere karşı uygulanan aşırı sevgi, ilgi, düşünceli olma, hediyeler verme ve aşırı değerli hissettirme davranışlarıyla yapılan bir duygusal manipülasyon türüne denmektedir. Sevginin katli serisi üççç.

Vay arkadaş yani siz de zannediyorsunuz ki çok seviliyorsunuz çok değer görüyorsunuz falan. En masum isim de bu pek tabii. ‘Lovebombing ‘ nasıl da aşk aşk değil mi ?

Değişimin güzelliği yadsınamaz evet lakin bazı konularda olmasaydı da olurdu dedirten değişimler işte bunlar. Ben sadece bir konuyu ele aldım burada. Değişimle beraber hayatımıza giren nice kavramlar var ama iyi ama kötü bu da kişilerin yorumlamasına göre değişir…

Nereden mi biliyorum tüm bunları sevgili okur ? Ay yok sormayın mayınlı bölge. E tabi ben de isterdim birinin ‘davası’ olmak. Şu yeni kavramlardan herhangi biri ile bizlere gelecek olan narsistlerin hayatımızdan uzak bir alanda birbirlerini yemesini, böylece sevgiye değer verenlerin kalacağı sağlıklı bir dünya diliyorum bize canım okur. Sevgi ve ışıkla...