Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hayvana Şiddet: Sadece Hayvanları Değil, Bizi de Yaralıyor

Uzmanlar, hayvana şiddetin sadece hayvan hakları değil, aynı zamanda insan hakları sorunu olduğunu da vurguluyor. Hayvana şiddete tanık olan kişilerde şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular ortaya çıkabiliyor. Bu duygular sadece hayvanları değil, insanları da olumsuz etkiliyor.

Uzmanlar, hayvana şiddetin sadece

Hayvana Şiddet: Sadece Hayvanları Değil, Bizi de Yaralıyor! Uzmanlar, hayvana şiddetin sadece hayvan hakları değil, aynı zamanda insan hakları sorunu olduğunu da vurguluyor. Hayvana şiddete tanık olan kişilerde şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular ortaya çıkabiliyor. Bu duygular sadece hayvanları değil, insanları da olumsuz etkiliyor.

 

Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanların, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabileceklerini dile getiren uzmanlar, bu duygusal tepkilerin, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konu olduğunu söylüyor.

Hayvanlara yönelik şiddetin, sadece hayvan haklarıyla ilgili bir mesele olmadığını aynı zamanda insan haklarını da içerdiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Bu, insan temelli değerler olan empati, adalet, hakkaniyet, vicdan ve merhamet gibi kavramları da içerir.” dedi.

Aydın, son günlerde gündemde olan ve kamuoyunun vicdanını yaralayan hayvana şiddet konusunu değerlendirdi.

Hayvanlara yönelik şiddetin, sadece hayvan haklarıyla ilgili bir mesele olmadığını aynı zamanda insan haklarını da içerdiğini dile getiren Aydın, “Bu, insan temelli değerler olan empati, adalet, hakkaniyet, vicdan ve merhamet gibi kavramları da içerir.

Hayvana uygulanan şiddetle karşı karşıya kalanlar, şok, öfke, hüzün, çaresizlik ve umutsuzluk gibi yoğun duygular yaşayabilirler. Bu duygusal tepkiler, sadece hayvanların değil, aynı zamanda insanların kendilerini ve sevdiklerini de etkileyen bir konudur. Bu duygularla birlikte, insanlar şüpheci ve kaçınmacı olabilir, sevdiklerine karşı korumacı davranabilir ve öfkeyle tepki verebilirler.” dedi.

Kimler hayvana şiddet uygulama eğiliminde oluyor?

Aydın, hayvana şiddetin genellikle, empati, merhamet ve vicdan gibi temel insan duygularının gelişmemiş veya yok olduğu kişilerde görüldüğünü belirterek, “Bu kişiler genellikle kişilik bozuklukları, özellikle anti sosyal kişilik bozukluğu veya psikopati ile ilişkilendirilirler.” şeklinde konuştu.

“Eğitimde vicdan ve merhamet gibi konulara daha fazla önem verebilir”

Devletin toplum ve aile düzeyinde hayvana şiddeti önlemek için çeşitli önlemler alabileceğini kaydeden Aydın, şöyle devam etti:

“Devlet, cezaların caydırıcılığını artırabilir ve eğitimde vicdan ve merhamet gibi konulara daha fazla önem verebilir. Toplum, tepkilerini dile getirerek devlet yetkililerini konu hakkında bilgilendirebilir.

Aileler ise çocuklarına vicdan, merhamet ve empati gibi değerleri aşılayarak şiddeti önleyebilirler, çünkü şiddet modellenerek öğrenilir. Bu nedenle, kendi davranışlarımızın çocuklara örnek olması ve bu değerlerin onların kalplerine yerleşmesi önemlidir.”