Nöbetçi Eczaneler
Berivan Kılıç – Damla Türk
Diyarbakır’da inanç turizmi denildiğinde ziyaret edilen yerlerin başında HZ. Süleyman cami geliyor. Çevre düzenlemesinden sonra büyük bir parka kavuşan cami, yerli ve yabancı vatandaşların uğrak yeri olmaya devam ediyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan cami daha çok Perşembe ve Cuma günleri binlerce kişi tarafından ziyaret edilirken, kentte yaşayan vatandaşların çoğu neredeyse her gün camiye geliyor. Kimi vatandaş sadece dua etmeye gelirken, kimisi de dua ettikten sonra akşama kadar Hz Süleyman türbesinin bulunduğu parkta vakit geçiriyor. Hz. Süleyman Camii’ne gelen vatandaşlardan ilginç bir görüntü meydana geldi. Vatandaşlar dişi bazalt çukuruna küçük çakıl taşları yerleştirerek dilek tutuyor.
‘BUNUN İSLAM’DA YERİ YOKTUR!’
Vatandaşların anlattığına göre, dönemin padişahlarından biri hastalığına çare bulamayınca cami duvarına taş yerleştirerek şifa aramış, taş düştükten sonra şifa bulan padişah bunu cami duvarının kerametli oluşuna bağlamış. Günümüzde Hz. Süleyman camisine ziyaret eden vatandaşlar arasından bu rivayete inanıp bunu devam ettirenler var. Din görevlisi aynı zamanda Diyanet Birsen Sendika başkanı Cüneyt Özmen, bu ve buna benzer faaliyetlerin İslam’da yeri olmadığını ifade ederek, her şeyin Allah’ın takdiri olduğunu sadece Yasin-i Şerif okuyup dua etmenin yeterli olduğunu söyledi.
‘KİŞİYİ HELAKA GÖTÜRECEK KADAR TEHLİKELİDİR’
Camilere taş yapıştırma, çaput bağlama veya türbenin duvarlarını öpmenin İslam’da yeri olmadığının altını çizen Özmen, “Biz bunlara İslam’da olmayan birşeyi yeni icat etme olarak tanımlayan bidat diyoruz. Peygamber efendimiz dinimizde olmayan bir şeyi gerçekleştiren kişi kabul görünmez ve reddedilir diye buyurmuştur. Kur’an-ı Kerimde ve sünnette olmayan ne varsa sonradan icat edilmiş bidatlardır. Cami duvarına taş yerleştirmek ve çaput bağlamak gibi birçok faaliyet kişiyi helaka götürecek kadar tehlikelidir. Bunu yapanlar kötü niyetli değildir ancak yapılması caiz değildir.
‘HER ŞEY ALLAH’TAN İSTENİR VE ONUN TAKDİRİDİR’
Yapılanlar cahiliye döneminde duyulan hurafelerden başka bir şey değil. O dönemde örf adet haline gelerek günümüze kadar ulaşmıştır. Cami duvarına taş koyanlar ve buna benzer şeyler yapanların dinle bağlantısı zayıf insanlardır. Her şey Allah’tan istenir ve onun takdiridir. İnanç zayıflığından dolayı şunu yaparsam hastam iyileşir, işim rast gider vesaire bunlar tamamen zaaftan dolayı istenen şeylerdir. Bunların islam dininde yeri yoktur. Elbette ölüleri ziyaret edeceğiz, bazen Yasin-i Şerif okuyup bazen dua edeceğiz” dedi.
GÖREVLİLERİN CAMİİ ZİYARETLERİNİN SEBEBİNİ ANLATMALARI GEREKİR
Camii’lerde çalışan din görevlilerine büyük görev düştüğünü kaydeden Diyanet Birsen Sendika başkanı Cüneyt Özmen, buralarda bulunan hocaların belli gün ve saatlerde türbe ziyaretlerinin adap ve sebebinin vatandaşlara aktarılması gerektiğini ifade etti;
“Hz. Süleyman Camii de çalışan din görevlilerimize büyük vazife düşüyor, buraya taş koyan ve olur olmadık yerlere çaput bağlayan insanları uyarmaları gerekiyor. Hocalarımızın belli günlerde bir saatliğine bile olsa türbeleri ziyaret etmenin adabı ve sebebi nedir bunları gelen vatandaşlara aktarması gerekir. Burada insanlara da bir vazife düşüyor vatandaşların birbirini uyarması gerekiyor.”
