Başlık bize biraz acı gelecek ama gerçekten okumuyoruz. Kitap okumak o kadar zor geliyor ki. Artık bir çok hikaye ve romanın özeti çıkmış durumda. Özetin çıkmasının nedeni bizim kitap okumamamızdan ve tembelliğimizden geliyor. Oysa ilk ayet "Oku" emridir.

Büyükler okumadığı için küçükler hiç okumuyor. Çünkü meyve dibine düşer. Anne baba evde kitap okursa çocuklar da onları örnek alıp kitap okurlar.

Biz ve çocuklarımız belki günde 4-5 saat televizyon izliyoruz ama günde 1 saat kitap okuma bize çok zor geliyor. Kitap okumadığımız için bir konu hakkında yorum yapma veya bir konuyu eleştirmeyi pek beceremiyoruz.

Okuyan insan kendini her alanda geliştirir. Bir ortamda bir şeylerden bahsederken kendini onlardan soyutlamaz ve bir çok konu hakkında yorum yapabilir.

Kitap okuyan öğrenciler daima diğer derslerden de başarılı olurlar. Sınıfta da girişken olurlar. Okullarda dikkat edilirse kitap okuyanlar genellikle ilk sıralarda oturup derse katılıyorlar. Kitap okumayanlar ise arka tarafta oturup dersten soyut bir şekilde ve derse hiç bir katkısı olmadan okula gidip gelmektedir. Bu da öğretmenlerin gözünden düşmeye sebep olmaktadır.

Toplumda bir çok öğretmen dahi kitap okumuyor. Türkçe ve Edebiyat Öğretmeni olup ömründe 10 kitap okumamış nice öğretmenler vardır maalesef. Öğretmen okumayınca öğrencisine de okuma talebinde bulunmaz.

Sizlere tavsiyem evde, okulda, yolculukta kısacası hayatınızın her yerinde kitap okuyun. Uzun bir yolculukta otobüsle yolculuk yapıyorsak sağa sola bakacağımıza bir kitap alıp yolculuk boyunca kitap okursak kendimizi daha fazla geliştirmiş oluruz. Hem de etraftaki insanlara bir nebze de olsa örnek olmuş oluruz.