Mahmut BOZ

mahmut
HACETTEPEDE 60 GÜNLÜK SERÜVEN

ARADA-SIRADA

 

Hatırlarsınız üç ahbap çavuşlar bindikleri bir balonla 80 günlük devr-i alem yaptılar. 80 gün balonla havada turladılar. Benzetme gibi olması ama benim sol gözün arka kısmında bir kitle teşhis edilerek acele Ankara’ya gitmem doktorumuz Doç. Şeyhmus ARI tarafından istendi ve Hacettepe Hastaneleri 60 günlük serüven burada başladı. Göz Hastalıkları Anabilim dalında Prof. Dr. Hayyam KIRATLI’ ya yönlendirildim. Aslında bu yazı uzun da olsa okunduğunda Allah düşürmesin diyeceksiniz. Şayet Ankara’ya giderseniz kalacak yeriniz, mevsimine göre giysiler, ilaçlarınızı yanınızda götürünüz. Zira ben bu hastanede bir hafta veya 10 günde işim biter diye en mühim olan ilaçlarımı buna göre hesapladım, götürdüm. Ne bir hafta, ne 10 gün tam tamına 60 gün gittik geldik. Şans bu ki Kardeşim Bedii BOZ’un Ankara’da ikamet etmesi bize bir nimetti diyelim. Kendisi ve hanımının bu uzun zaman dilimi içerisinde bana ve hanıma yaptıkları maddi ve manevi desteği unutmak mümkünmü Allah kendilerine sağlıklı ve mutlu günler versin. Amin…

 

6 şubatta Hayyam Hoca’nın muayenehanesine özel olarak gittik. Muayeneden sonra normal bir düzeyde kitlenin olduğu (MR) Emar çektirmemizi istedi. Çektirdik ve kendisine götürdük. İnceledi ve Hacettepe Göz Polikliniğinde Asistanı Leyla SÖNMEZ ‘e yönlendirdi. Gittik ama, serüven burda yeni başlıyor.

 

(MR) çektirdik, kan verdik. Bize doktorlar (MR) üzerinde inceleme yapacaklar diye bir hafta sonraya gün verdiler ve bir hafta sonra gittik bu kez Tomografi çekileceğini buyurdular. İki gün sonra da (BT) çektik, bununda incelemesi için bir hafta sonra gelin dediler. Aradan bir ay geçti bu kez Radyo Terapi (ışın tedavisi) yapılabilmesi için göz polikliniğinde göz altına vurulacak iğne ile gözün donması gerektiği (yani tabiri caizse) ölü gözü gibi donuk olacak yoksa Radyo Terapi yapılamaz dediler.

 

Göz polikliniğine gittik. Fakat ne görelim, Türkiye’nin bazı İl ve İlçelerinden gelen ve Ankara içindeki hastalarla çok küçük bekleme salonu dolu, koridorda hasta, polikliniğe gidiyorsunuz bu daracık yerde ikiye bölünmüş 10 tane muayene kabini var. Buradaki doktorlar ayakta, oradan-oraya koşarak hasta muayene ediyorlar. Buranın da dışa göre daha daracık olması hasta ve doktorların anca birbirlerine sürtünerek koridoru geçiyorlar. Bu manzara filmlerdeki hızlı çekimi andırıyordu. Hastalar oturacak yer olmadığından Doktor Muayene kabinindeki taburelerde oturuyorlar. Bu da Doktor’ ları güvenliği çağırmaya mecbur ediyor. Demem o ki havasız ve sıkıntılı bu polikliniğin başka geniş bir yere nakledilmesi iyi olur. Çünkü bir çok bebek arabası ile gelen birçok hasta bebek ile astım gibi rahatsızlığı olan hastalar bu havasız salonda dahada sıkıntı çekmektedirler. Hacettepe Hastaneleri Sağlık Hizmetleri Birimi Yönetim Krl. Başkanı Prf.Dr. Koray BODUROĞLU ile Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prf.Dr. Bora ERDEM’in beraberce bu yerleri incelemelerini, aynı zamanda tedavi hemşiresinin odasının da yer ve personel açısından hiç de yeterli olmadığı ve burada çalışan hemşire Nurhayat TİFTİK’in mesai boyunca hastaların (çocuk-bebek dahil) gözüne doktorların teşhisine esas olacak damla damlatması çoğunun 2-3 aşamalı olması ve yüzlerce hastaya hizmet verilmesi, bilhassa çocuk ve bebeklerin çağrışmalarını paşam, şampiyon, güzelim, sözleri ile az iş değil.

 

Sıra bizde; Nurhayat hemşirenin odasında poliklinik doktorları tarafından göz altına (donması için) yapılan iğne sonucu hemen ONKOLOJİ hastanesine gönderilip uzmanı tarafından incelenip göz donmuşsa Radyo Terapiye gidilecek yoksa üç-dört gün sonraya gün veriyorlar. Benimde 1 ay içinde 13 iğne yapılmasına karşın ancak Dr. Orhan AYGÜN’ün üst üste 2 şer iğne yaparak donma gerçekleşti. Üçüncü ise yine aynı doktor tarafından tek iğne ile donma gerçekleşti. Böylelikle 3. Terapiyi de yaparak bitirdik.

 

İlk 1 ayda incelemeler için zamanımız geçti 1 ayda Terapi için gözün donmasını bekledik. Yetkililere, gözün donup-donmamasına bakılmadan Onkolojinin isteği üzerine hasta buraya gidip geleceğine konu ile ilgili birer personelin, mesela bir göz doktorunun bu tatbikini Onkoloji yapması ve Onkolojiden birinin göz polikliniğinde görev yapması uygun olacaktır.

 

Hasta enjeksiyon sonucu ticari taksiye binerek Onkolojiye gidip-dönmesi, otoparkın bulunmaması da köprü altındaki otoparkın 10TL. Onkolojiye gidiş-geliş 20TL. bunun yanında Mersin’li, Adana’lı, Urfa’lı, Muş’lu ve Afyon’lu hastaların bu 2 ay içinde yatma-yeme sorunu nasıl olacak? Çocuğunu getiren bir hastanın mescitte yattığını söylemesi içimize oturdu. Gelde üzülme. Allah şifa ve sabırlar versin.

 

Hastalığımın bu 2 aylık süresi içinde Göz Hatalıkları Anabilim dalından Prf. Dr. Hayyam KIRATLI ile Asistanı Dr. Leyla SÖNMEZ, Gözün donmasında gayret gösteren Dr. Orhan AYGÜN ile sabırlı hemşire Nurhayat TİFTİK’e ve Onkoloji Hastanesi Anabilim dalı Terapi sorumlusu Doç.Dr. Gözde YAZICI, Dr. Selenge BEDÜK ile Koordinatör Arzu ERKAN, Terapi Teknisyenleri Serdar ALBAYRAK ve Özgür ELÖPTÜ ile bu 60 günlük süre içinde yardımlarını esirgemeyen hastane personeline teşekkür eder, 11/ Mayıs’ta yeniden görüşmek üzere sağlık ve başarı dileklerimle…