Son aylarda ulusal ve uluslararası basında yazılanlar:
Türkiye'den 5.000 kişi İslami Cihad amacıyla İŞİD terör örgütüne katıldı.
İŞİD örgütü Musul'a saldırdı, Şiilere ait camileri bombaladı, insanları kurşuna dizdi.
Irak ordusu Musul'da ağır silahlarını bırakıp kaçtı.
İŞİD Musul'u işgal etti, Türkiye konsolosluk görevlilerini rehin aldı.
İŞİD Irak ordusundan edindiği ağır silahlarla Suriye'ye geri dönüp Özerk Kürt Kantonlarına (Rojava'ya) saldırdı, 90 Kürt savaşçı ile yüzlerce sivil insan ve çocuğu öldürdü, birçok Kürt köyü tahrip edildi, İŞİD'in eline geçti.
Türkiye'den 1.000'e yakın Kürt savaşçı, Rojava'da İŞİD'e karşı YPG saflarında savaşmaya gitti.
Irak Başbakan'ı Nurî El-Malik'i, Erbil hükümetini suçlayarak Erbil'i İŞİD'e yardım yataklık yapan terör merkezi ilan etti.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani bu asılsız suçlamaları red etti.
Kürt Bakanlar Bağdat'taki Irak Merkezi Hükumetinden çekildiler ve Bağdat'ı terk ettiler.
Kürdistan Bölgesel Hükümeti bağımsızlık için referandum hazırlıkları yapmaya başladı.
Birleşmiş Milletler Irak Misyonu (UNAMI) ile Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliğinin raporlarına göre; Iraktaki çatışmalarda sadece Musul işgalinden bu yana şimdiye kadar 5.500 sivil insan öldürüldü; 11.500 kişi yaralandı ve 1.2 milyon kişi de yerini terk etmek zorunda kaldı.
Hamas Telaviv'e roketlerle saldırdı, üç tane İsrail'li çocuk öldü
İsrail Ordusu Gaze'ye karadan girdi, yüzlerce sivil insanı ve çocukları öldürmeye başladı.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in yaptıklarını Hitler'in yaptıklarından daha barbarca olarak nitelendirdi.
Türk sosyal medyasında ve diğer bazı medyalarda Hitlere övgüler dizilmeye başlandı ve Antisemitizm yine dört nala şaha kalktı.
Gaze'de, Rojava'da hala çocuklar ölüyor, insanlar yerlerinden ediliyor.
Manzara gerçekten ürkütücü.
Cephelerin haksızlıklarını ve barbarlıklarını yüzlerine vuran tarafsız bir büyük vicdan kalmamış dünyada.
Bu dehşet içinde varsa da akli selim insanlar bireysel tepkilerini yutmak ve kendilerini gizlemek zorunda kalıyorlar.
Çünkü adı Orta-Doğu olan bu bölgede haklıyla haksızı ayırt eden o hassas vicdan ve adalet terazisi çoktan bozulmuş.
Allah hepimizin yardımcısı olsun!