Diyarbakırlı hacı adayları duygularını paylaştı

2024 hac organizasyonu kapsamında bu yıl kutsal topraklara gidecek olan hacı adayları, son hazırlıklarını yapıyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının yanı sıra İnzar Turizm gibi özel acenteliklerle hac ibadetini yapmayı tercih edenler, turizm acentesi rehberliğinde bugün aşı olmak için sağlık ocağına akın etti. Aşı işlemlerini tamamlayan hacı adaylarıyla bir araya gelen İnzar Turizm yetkilileri, hac aşamalarında herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması adına son seminerlerini yaptı.

Diyarbakır‘da Sağlık ocağı önünde aşı sırasını bekleyen hacı adayları duygu ve düşüncelerini İLKHA ile paylaştı.

Yaklaşık 15 yıldır bugünü beklediğini dile getiren hacı adaylarından Emine Aydın, “Orada kendimize ailemize dua edeceğiz. Şimdiden evladımı arkamda bırakacağım için hüzünleniyorum. Hatta oraya gidip gelmemeği arzuluyordum ama şimdi çocuklarımın gözünün yollarda kalmaması için dönmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

“HAC; UYANIŞTIR, DİRİLİŞTİR, MAHŞERE HAZIRLANMADIR, MÜSLÜMANLARIN BİRLEŞMESİDİR”

2014 yılında yaptığı umre ibadetiyle yaşadığı manevi atmosferi paylaşan Fatma Akgönül, “13 yıldır hacca başvurdum ve her sene ‘çıkacak’ ümidiyle o heyecanı yaşadım. 2014’de umreye gittim, müthiş bir şeydi. Allah’ın evine gidiyorsunuz. O yer ki gösteriş ve benliğin olmadığı; deniz, sahil ve doğa görüntüsünden uzak çorak bir toprak içerisinde bir ev ve insanı ciddi bir şekilde Allah’a bağlıyor. Öyle bir bağ ki oradan ayrıldığımızda Allah’ın evine âşık olduk. O duyguyu yaşamak gerekir. Umreden geldikten 2 yıl sonrasına kadar dahi uyuduğumda hep orayı hayal ediyordum, gözümün önüne hac geliyordu.” şeklinde konuştu.

Akgönül, “Haccın gerçekten kişiye Allah’a bağlayan ciddi bir atmosferi var. Nihayetinde hac basit bir şey değildir. Hac; uyanıştır, diriliştir, mahşere hazırlanmadır, Müslümanların birleşmesidir. Safa, Merve, Makam-ı İbrahim, Hira nedir? Hacılarımız bunları bildiği zaman çok büyük bir zevk alıyor. Ben bu heyecanı 13 yıldır bekliyorum. Allah’a hamdolsun eşimle beraber gideceğiz. Rabbim en güzel şekilde istifade etmeyi bizlere nasip eylesin. Hacca gelen kardeşlerimize de kolaylıklar versin.” dedi.

“8 SENE ÖNCE UMRE YAPTIM, O GÜNDEN BU YANA ORADAKİ DUYGULAR GÖZLERİMİN ÖNÜNDE”

Yıllardan sonra hac kurasının kendisine çıkmasıyla yaşadığı sevinci aktaran Nuray Altıok, “Kura çıktığında neredeyse sevinçten uçacaktım. 8 sene önce umreye gitmiştim. O günden bu yana oradaki duygular gözlerimiz önündeydi. Umreden geldikten sonra kıldığım tüm namazlarda Mekke’yi hayal ettim. O duyguyu Rabbim herkese nasip etsin.” diye belirtti.

Altıok, “Oradan geldikten sonra insan her şeye daha da dikkat ediyor. 15 yıl önce hacca başvurmuştum, bekliyordum. Kura sonucu telefonuma mesaj olarak geldiğinde inanamadım. Yine kardeşlerimin bana yaptığı bir şaka olduğunu düşündüm. Gerçek olduğunu öğrenince kanatlarım olsa uçacaktım.” ifadelerine yer verdi.

Gençlik yıllarında hac farizasını yerine getiren ve bu yıl maddi imkansızlıklardan dolayı yalnızca eşini hacca gönderecek olan Kasım Birkan, oradaki manevi atmosferi aktarırken şu ifadelere yer verdi:

“Bundan 28 yıl önce henüz 34 yaşlarındayken Hacca gittim. Orası başka bir yer, duygular anlatılamaz. Oraya gidildiğinde Peygamber Efendimizin çektiği o sıkıntıları görüyor, şeytan taşlama yerinde Hazreti İbrahim’in Hazreti İsmail Aleyhisselamı kurban vermek için oraya götürdüğü hatıra geliyor. Yani duygular bitmez. 14 yıl önce hacca başvurduk. Eşimle beraber gidecektik fakat maddi imkansızlıklardan dolayı bu sene eşimi gönderiyorum.”

“İNŞALLAH MEKKE’YE GİTTİĞİMİZDE KALBİMİZDE GAZZE OLACAK”

Kutsal topraklarda yapılacak ilk duasının içerisinde Gazze’ye yer vereceğini söyleyen Mehmet Ali Börü ise “16 senedir ben ve eşim başvurmuştuk. 16 yıl sonra hac bize çıktı, çok memnun olduk, sevindik, heyecanlıyız. Nasip olursa haccımızı yapacağız. Allah bütün ümmet-i Muhammed’e nasip etsin. Oraya gittiğimizde duygularımız farklı olur; Mekke, Medine ve oradaki kutsalları gidip gördüğümüzde ferasetimiz açılır, daha iyi idrak ederiz, kalbimiz mutmain olur. Allah tüm İslam ümmetine feraset versin, Müslümanların haccını kabul etsin.” şeklinde konuştu.

Börü, “Kâbe görüldüğünde ilk yapılan duanın kabul olduğu belirtilir ya, inşallah Mekke’ye gittiğimizde kalbimizde Gazze olacak. Çünkü Gazze, tüm Müslümanların davasıdır. Gazze’deki Müslümanlar zülüm altındalar. Bizler onların yaşadığı zulmü izlerken inşallah onlar cennetteki yerlerini görmüşlerdir. Evet 35 bin insan şehid olmuş fakat şunu bilelim ki dünyada 35 binin şehadetiyle 2-3 milyon insan iman etmiştir.” dedi.