Diyarbakır’daki yangın felaketinin tanıkları konuştu!

Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ile Mardin’in Mazıdağı ilçesi arasındaki bölgede dün gece saat 21.00 sularında yangın çıktı. Rüzgarın şiddetiyle yangın kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Sağlık Bakanlığı’nın ilk açıklamalarına göre 5 kişi yaşamını yitirmişti. Günün ilerleyen saatlerinde ölenlerin sayısı arttı ve son yapılan açıklamaya göre ölü sayısı 12’ye ulaştı. Yüzlerce hayvan telef oldu.

SİYASETÇİLER ZİYARETTE BULUNDU

Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su da hastaların durumları hakkında bilgi almak için rektör ve başhekimden bilgi aldı, aileleri ziyaret etti. Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ve heyeti ile CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu gibi birçok siyasetçiye ziyarette bulundu.

7 KİŞİNİN DURUMU AĞIR

Saatler ilerledikçe gelen ölüm haberleriyle yakınları fenalık geçirdi. Ölenler morga, oradan da defnedilmeye götürüldü. Yanmaktan ötürü yüzleri tanınacak durumda olmayanlar DNA testi sonrasında ailelerine teslim edildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada 12 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilse de, yakınların iddialarına göre bu sayının daha fazla olabileceği söyleniyor. Durumu ağır olan hastalar Mardin, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da tedavi ediliyor.

‘BUĞDAY TARLASINI KURTARMAYA ÇALIŞTILAR’

Yangını birebir yaşayan bir köy sakini şöyle konuştu: “Yangın, yanımızdaki köyden başladı. Rüzgarın sürüklenmesiyle kısa sürede bizim köye ulaştı. Çobanlar ateşin içinde kaldı. Köylüler buğday tarlalarını kurtarmaya çalıştı. Herkes araçlarıyla, motorlarla, traktörlerle alana gitti. Ancak rüzgar çok şiddetliydi, saatte 100 km hıza ulaşıyordu. Kısa sürede etrafı sardı. Hava karanlık olduğu için yangının içindekileri göremiyorduk. Yanarak can verdiler. Kardeşim, eşim ve dört kişi daha yoğun bakımda. Urfa’da iki kuzenim yoğun bakımda, durumları kritik. İtfaiye ekipleri çok geç geldi ve geldiklerinde de fayda etmedi.”

‘GENÇLER YANGININ ORTASINDA KALDI’

Olaydan son anda canını kurtaran bir diğer köylü ise şunları anlattı: “Yangını görünce motoruma atlayıp alana gittim. Rüzgar çok kuvvetliydi ve etrafımızı sardı, son anda canımı kurtardım. Gençler yangının ortasında kaldı. İsteseydik de yangının ortasından onları kurtarmamız imkansızdı. Rüzgar her şeyi engelledi. Yangın benim evimin etrafına kadar geldi. Kendi çabalarımla bir şekilde söndürdüm. Dışarıdaki bazı borular yandı. Eve ulaşmaktan son anda kurtuldu. Ziraatın tamamı yandı, hiçbir şey kalmadı.”