YENİ ANAYASA VE LAİKLİK - MİLLİYETÇİLİK
Milletin gönlünde geçen yeni anayasanın,özelikleri ve ruhu Medine Vesikası ve 1921 anayasasının ruhuna uygun olmasıdır.Tüm halkı kucaklayacak, hiç kimseyi dışarıda bırakmayacak kadar geniş ve özgür bir anayasa olmalıdır.
1982 Anayasasının ilk 4 maddesi
I. Devletin şekli
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı "İstiklal Marşı"dır.
Başkenti Ankara'dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve
3 üncü maddesi hükümleri
değiştirilemez ve değiştirilmesi
teklif edilemez.
Bu maddeler değiştirilmezse,
diğer maddelerin tamamını
değiştirirseniz bile yeni bir anayasa yapmış olamazsınız.1982 anayasasını 5 kişi yaptı.
Neden 83 milyon değiştirmesin ki? O ,5 kişi,millet iradesini yok saymışlar.Bir millet istediği zaman anayasa yapamaz ve
değiştirme hakkı ve yetkisi yoktur demeleri millete saygısızlıktır.
Bir Millet her zaman istediği şekilde anayasa değiştirme ve yeniden yapma hakkı vardır ve olacaktır.
Değiştirilemez,değiştirilmesi teklif bile edilemez maddeleri günümüz şartlarına ve ruhuna uygun hale getirilmelidir.
1982 anayasasının,
1.maddedeki "Devletin şekli":
Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Hiç kimsenin bu madde ile bir problemi yoktur.
II. Cumhuriyetin nitelikleri,
2.Maddesinde ifade edilen "ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ"
İfadesinde geçen milliyetçilik kavramı yerine,tüm vatandaşları ayrıştırıcı değil, kaynaştırıcı,
birleştirici bir kavram kullanılmalıdır.Bu maddede geçen "LAİK" kavramı İslam karşıtı şeklinde anlaşılmaması için, içini doldurmak ve LAİKLİK ne anlama geldiğini müstakil bir maddede açıklanmalıdır.
LAİKLİK:Devlet tüm dinlere ve inançlara karşı eşit mesafede olmalı,hiç bir kişi veya makam hiç bir vatandaşı dinin gereklerini yerine getirdi veya açıkladı diye yadırgamamalıdır.Suçlanmamalıdır.
1928 tarihine kadar 1924 anayasasının 2.maddesinde devletin dini İslam’dır yazılı iken hiç bir sıkıntı olmadığı halde, 1928 de bu maddede İSLAM çıkarıldı.1937 yılında da LAİKLİK kavramı anayasaya girdi.Bu kavramın anayasaya girmesi ile tek parti CHP'nin batı mantığı ile düşünen yöneticileri, bu LAİKLİK kavramına dayanarak ülkeyi Müslüman halka zindan ettiler.1961 ve 1982 anayasalarında da LAİKLİK kavramı yer aldı.Bu kavrama dayanarak,İslam karşıtı bazı yönetici ve bürokratlar,yine Müslümanlara hayatı zehir ettiler.
Tüm vatandaşların katkıları ile çıkarılacak yeni anayasa halkın inancından,dilinden ve memleketinden dolayı kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmamalı.Her vatandaş işte bu anayasa benimdir.diye bilmelidir.
Yıllarca bazı yöneticiler, bazı
yargı mensupları,bazı güvenlik mensupları ,bazı devlet memurları ve bazı siyasi parti yöneticileri halkı LAİK anti LAİK diye kamplara ayırarak,bazı vatandaşlara LAİKLİK karşıtısın diye analarından emdikleri sütü burunlarından getirdiler.
Yeni anayasada LAİKLİK VE MİLLİYETÇİLİK kavramları çıkarılmalı yerine yeni anlaşılır kavramlar konmalı veya bu kavramların içini doldurarak yeniden yazılmalıdır.
Bu kavramlar kişi ve kurumlara siyasi ve ideolojik tercihlere göre yorumlanmamalıdır.